27 Mayıs 2009 Çarşamba

mavi gözlü melek, gökyüzünden beni izliyor musun?

Eğer ben gideceksem, son görüşümün o son gün olduğunu hep biliyorum, ama bukez giden ben değildim. Evet vedalaşabilmiştim ama 1 ay sonra görüşmek üzere. Babaannemi son görüşümdü o gün. Bizim yazlıktalardı dedemle. Çok güzel 4 günlük bir tatildi. Vedalaştık ben o akşam otobüsle istanbula döndüm. Şimdi 1 ay sonrası aydında tekrar döndüm, ve adını taşıdığım beni büyüten ve benim için anlamı çok büyük olan babaannemi kaybettiğimi öğrendim.
Annem
-sana bir şey söyleyeceğim ama üzülme lütfen, babaanneni kaybettik yıldız
dedi.
Anlayamadım o kelimeleri. Belki de inanmak istemedim. Ölümün benim sevdiklerimin başına hiç gelmeyeceğini sanırdım. Hıçkırıklarımı duyuyordum ama sanki bana ait değillerdi. Uzaklaşmıştım, aklım orada değildi, hatıralarda dolanıyordu. Mavi gözlü güzel babaanneme hiç konduramadım ölümü. O kadar hayat dolu sağlıklıydı ki..
Annemden anlatmasını istedim. Herşeyi bilirsem daha kolay kabulleneceğimi düşündüm.
Ogün bizden ayrıldıktan sonra dedemle eve dönmüşler. Bahçeyle uğraşmış, enginarları suya ıslamış yemek yapmak için, dikilcekleri dikmiş, ilaçlarını yazdırmış gelmiş biraz komşularıyla oturmuş. Dedem içerde yemeğin olmasını bekliyormuş. Babaannem seslenince yemek oldu sanmış, ama geldiğinde babaannem mutfakta değil yatağında oturuyormuş.
Başımın arkası çatlayacak gibi
demiş buz istemiş. Dedem getirmiş buzu, kendi elleriyle başının arkasına koymuş ve dedemin kucağına düşmüş başı.
Annemin dediğine göre acı çekmeden, 10 dakika içinde gitmiş güzel gözlüm.
Babam ve annem geldiğinde kapının önünde ambulans varmış. Çoktan gitmiş babaannem. Sonra amcamlar da gelmişler. Kalp masajı yapılırken annem babaannemin yanında, dedem ve babam içerideymiş. Hayata döndürememişler. Beyin kanaması dediler.
Anneme nasıl görünüyordu diye sordum, melek gibiydi yüzü dedi.
Biliyorum ki şimdi ismi gibi yıldızların yanında uçan bir melek oldu.
Alışmak o kadar zor ki.. Her an aklıma geliyor. İstanbula okuluma gelecekti, bu yaz içinde bir sürü planımız vardı. Geçen gün kuzenimin bebeği olacağını öğrendik. Hep torununun çocuğunu görmek isterdi, ama artık göremeyecek..
Dedemi görmeye amcamlara gittim 2 gün önce. Amcam " artık babaannenin adını sen yaşatıyorsun" dedi, dedem ağlamaya başladı. Hiç birimiz dedemin hissettiklerini bilemeyiz anlamaya çalışsakta. 56 yılları omuz omuza geçmiş. 5 çocuk büyütmüşler 9 tane de torun. Gözümü kapattığımda bizim sokakta el ele birbirlerine destek olup yürümeye çalışarak bizim eve gelişleri geliyor aklıma. Boğazım yanıyor, gözlerimden akacak yaşları tutamıyorum.
Dışarı çıkamıyorum birkaç gündür. Yalnız kalmaya çalışıyorum. İnsanların arasına çıkmaya hazır değilim hala. Gülmeye hayatıma devam etmeye çalışıyorum ama içimi suçluluk kaplıyor. Biliyorum babannnem üzülmemi istemezdi ama yine de tekrar gülebilmek, dışarı çıkabilmek istemiyorum.
Babam hastanedeyken, kardeşim hastalandığında ve ameliyat olacağında hep babaannem tutardı elimden, avuturdu beni. Ne zaman sevdiğim birinin öleceğinden korksam hep babaannem yanımdaydı, rahatlatırdı beni. Şimdi o gitti ve kimse avutamıyor beni.
Eşyalarını toplayıp vereceklerini duyduğumda kendimi çok kötü hissettim. Ona ait olanların gitmesini istemiyorum doğru olan bu bile olsa. Birkaç şey almama izin verdiler. Zaten babaannem bazılarının ileride benim olacağını söylemişti ama o ilerinin bu kadar yakın olacağını ikimiz de bilmiyorduk.
Ve şimdi benim yapabileceğim tek şey, onun gibi iyi bir insan olup daha çok şey başarmak ve onun adını güzel yaşatmak.
Seni çok özlüyorum pembe panterim, barbunyam..
Seni hep adımızda ve içimde yaşatacağım.
Seni çok seviyorum.

1 yorum:

Mürekkep Balığı dedi ki...

Başınız sağolsun.
.
.